Mükemmelliyetçilik ve Yeme Davranışı

Mükemmelliyetçilik, kişilerin gerçekçi olmayan ulaşamayacakları yüksek standartları hedef olarak belirlemesine dayanan davranışlardır. Mükemmelliyetçilik kişilerin kilosuna takıntılı olmasına ve yeme bozukluklarına yaşamasına neden olan etmenlerden biridir. Aslında bazı çalışmalar da bu durumun tam tersi şeklide gerçekleşebileceğini söylemektedir. Yani yeme davranışı bozukluğu ve kiloya takıntılı olmanın mükemmelliyetçilik davranışına neden olduğu söylenmektedir.

Mükemmelliyetçi biri olduğumu nasıl anlarım?

Tabiki standartları yüksek olan mükemmelliyetçi olmak zorunda değildir. Ya da herşeyi mükemmel yapmaya çalışan herkes bu tanıyı almaz. Ancak düşünülenin aksine mükemmelliyetçilik bizi daha başarılı olmamamız konudunda yardımcı olmasından ziyade zorluklar yaşatmaktadır.

Eğer siz de kendinizi aşağıdaki sorulardan en az birine evet cevabını veriyorsanız bu davranışa sahip olabilirsiniz.

1. kendi standartlarını yakalamakta büyük sıkıntı yaşıyor musun?

2. standartlarına ulaşma yolunda kaygılı, öfkeli, depresif hissettiğin oluyor mu?

3. Beklentin olan standartların çok yüksek dediğin oluyor mu?

4. Zaman seni yapmak istediğin şyler için sıkıştırıyor mu? Üstesinden gelmeye çalıştığın hedefin, seni olması gerekenden fazla sıkıştırıyor mu?

5. hedeflerin ya da planların için sadece düşünüp, gerçekleştirmek için adım atmadığın oluyor mu?

Bu sorular aslında mükemmelliyetçi davranışın bizi başarıdan çok başarısızlığa ve büyük resimden çok küçük resimde, ayrıntılarla boğuşmakla uğraşıp durduğumuzu bize gösteriyor.

Mükemmelliytçilik davranışımı nasıl çözerim?

Öncelikle bu davranışa sahip çoğu kişinin olduğunu bilmeli ve kendimizi toplumdan dışlanmış, yetersiz ya da başarısız görmeyi bırakmalıyız. Bu durum hayatımızın hangi alanını nasıl etkiliyor ise bunun farkına varıp çözüm için adım atmalıyız. Eğer bu konuda yalnız hissediyor ve ilerleyemediğinizi düşnüyorsanız bir profesyonelden yardım da alabilirsiniz.

1. Her problemde olduğu gibi çözüm arayışına girmek için önce durumun farkına varmalı ve bu durumu kabul etmeliyiz.

2. bu durumun bizim yaşantımızda ne gibi yarar ve zararları var, bunları not almalıyız. Değişimi başlatmak sizin motivasyonunuzu da arttıracaktır.

3. standartlarınızı düşürün. Eğer herhangi bir durumdan beklentiniz yüksek olursa ona ulaşamadığınız her an başarısız ve yetersizlik hissi olacaktır. Oysa beklentinin üzerindeki durumlar seni mutlu eder.

4. Ana amacını belirle. Bu ana amaca ulaşmak için aracı olan alt başlıkları not al. Bu notları kısa süreli hedefler olarak belirle.

5. haftalık hedef listeni oluştur. O gün yapacağın işlerin seni ne kadar tatmin ettiğini yaz.

6. çevrende eksik gördüğün noktaları not al. Böylece en mükemmel gördüğün kişi ya da durumun da eksikliklerini olduğunu farkedecek ve onu geliştirmek için fikir yürüteceksin.

7. olaylara sadece sonuç odaklı değil süreç odaklı bak. Bu süreçte sadece hedeflerini gerçekleştirme kaygısıyla zamanını geçirirsen; o süreçte hissedeceğin duygular, yaşayacağın anlardan kendini mahrum bırakmış olursun.

8. İşlerini yapmadan önce süre sınırı belirle. İşin o süre zarfında bitmese bile devam etme. Bu hem o işe odaklanıp verimsizleşmeni engelleyecek, hem de o an yapabileceğin diğer işlerin tamamlanması için motivasyonunu arttıracaktır.

9. Hata yapmak normaldir. Sadece sen değil çevrende en mükemmel gördüğün kişi bile hatalar yapar.

10. Ya hp ya hiç düşüncesinden uzaklaş. Hayatta sadece beyaz ya da siyahlar yoktur. Renkler de bu hayatın bir parçasıdır. Bu şekilde düşündüğün npoktaları not al ve bunu destekleyen desteklemeyen fikirleri yaz.

11. Kendini herhangi bir durumda yetrsiz hissediyorsan bunu dile getirmekten çekinme.

12. Çevrendeki kişilere ya da senin çevrendeki kişilerin sana bu konuda örnek olmasına izin verme. Bunu şöyle yap yoksa kötü olur ya da her şeyi mükemmel yapmak seni başarılı apar… gibi düşüncelerden uzak dur.

Mükemmelliyetçilik ve Kilo

Değişim bir anda gerçekleşmez ama küçük adımlar atarak değişimi başlatabilirsiniz. Bu davranış kilomuz ve bedenimiz hakkında olumsuz duygulara kapılmamıza neden olabilir. Aslında bunun yaşanmasının en büyük nedeni; medyada gördüklerimiz, başarılı, güçlü ve arzulanan kişilerin hep fit bir vücuda sahip kişiler olması, güzellik algısının zayıf olmakla bağdaştırılması, reklamlar, obeziteye karşı verilen savaşta kilolu kişilerin iradesiz, başarısız ve sağlıksız olduğu algısının yaratılmasıdır. Üzülmeyin burada tek suçsuz belki de sizsiniz.

Çoğu zaman ideal kilosunda olan kişiler bile beden algısının bozulması sonucu yeme bozuklukları ile karşılaşıyor. Bu durumun çözümü için de yukarıda saydığımız adımları gerçekleştirmeniz mümkün.

Eğer tartılmak, tartıda kilo veremediğinizi görmek ya da çok az bir kilo kaybı yaşamak sizi üzüyor ve strese sokuyorsa tartılmayın. Tartı sizin değerinizi, sağlığınızı yansıtmaz. Önemli olan sizin kendinizi nasıl hissettiğinizdir.

Maalesef ki sürekli zayıflama amacıyla uygulanan yasaklı,kısıtlı diyet programlaı bizi bu döngüde sürekli dolaştırır. Oysa önemli olan sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek ve bunu sürdürebilmektir. Ancak burada da dikkatli olmamız gerekn nokta;besinleri sağlıklı/ sağlıksız diye etiketlemekten ziyade zevk aldığımız yiyecekleri tüketerek dengeyi sağlamaktır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir