AKDENİZ DİYETİ EN SAĞLIKLI DİYET MİDİR?

Her yıl hatta her ay, her hafta yeni bir diyet listesi popüler oluyor. Zayıflamak için mucize bir yöntem varmış, hepimiz o şekilde beslenirsek dünya sağlık problemlerinden kurtulacakmış gibi bu diyetleri savunuyor ve uyguluyoruz. Peki en sağlıklı diyet hangisi? Akdeniz diyeti kime uygundur? Akdeniz diyeti tüm dünyayı kurtaracak olan sağlıklı diyet mi?

Beslenmenin; yaşam süresi ve kalitesi ile yakından ilişkili olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmış durumdadır. Bu yüzden farklı beslenme şekilleri her sene yeni isimlerle hayatımıa dahil olmakta ve piyasaya sürülen diyet programları ile popülariteleri artmaktadır.

En iyi diyet hangisidir?

Bu sorunun cevabı kişiye göre değişmekle birlikte bilimsel çalışmalar doğrultusunda hastalıkların önlemesi ve risk faktörlerinin azaltılmasında en etkili diyet ‘Akdeniz Diyeti’dir.

İlk kez Angel Keys tarafından tanımlanan Akdeniz diyetinin en temel özelliklerinden bir tanesi besin çeşitliliğine sahip olmasıdır. Aslında Akdeniz diyeti spesifik bir diyet listesi olmaktan ziyade Akdeniz çevresinde farklı ülkelerde yaşayan insanların sürdürdüğü geleneksel yeme alışkanlıklarının bir bütünüdür.

Bu bölgelerde yaşayan insanların daha sağlılı olması beslenme alışkanlıklarının bunu etkilediği düşüncesini de meydana getirmiştir. Özellikle iyi kalitede tüketilen zeytinyağı, zeytin, bol miktarda tercih edilen meyve ve sebzeler, tahıllar çoğunlukla da glisemik indeksi düşük olan tam tahıllı besinler,önemli bitkisel protein kaynağı olan baklagiller ve yağlı tohumlar; orta yüksek düzeyde balık, orta düzeyde yumurta, daha az miktarda tüketilen kümes hayvanları ve süt ürünleri ile düşük düzeyde kırmızı et ve ürünlerinin tüketimi bu diyetin temel özelliklerindendir. Ayrıca tercihen diyete eklenebilecek şarap da orta düzeyde kabul edilebilmektedir. Bu beslenme şekli tüm akdeniz ülkeleri için tek olmasa da Akdeniz diyeti her ülkenin kendi kültürel değerlerine bağlı olarak bu çerçevede şekillenmektedir. Akdeniz diyetinde en önemli nokta çeşitliliktir.


AKDENİZ DİYETİ SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME Mİ?

Son yıllarda beslenme sadece günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak açısından yapılan bir eylem olmanın dışına çıkmış ve bu beslenme şeklinin hem bireysel hem toplumsal açısından duyarlılık sağlanıp sürdürülebilir olmasına dikkat edilmiştir. 2010 yılında “Biyoçeşitlilik ve Sürdürülebilir Diyetler” konusu ile ilgili olarak yapılan uluslararası bilimsel sempozyumda sürdürülebilir diyetlerin şimdiki ve gelecek nesiller için sağlıklı yaşam sunan diyetler olduğu vurgulanmıştır. Sürdürülebilir diyetler biyoçeşitlilik ve ekosistemler için koruyucu olup, ekonomik olarak adaletli ve hesaplı; beslenme açısından yeterli ve güvenli, kültürel olarak kabul edilebilir ve uygulanabilir diyetlerdir.

Özetle, sürdürülebilir diyetlerin 4 temel unsuru bulunmaktadır. Bunlar;
1. Beslenme, sağlık ve yaşam tarzı,
2. Biyoçeşitlilik ve çevre,
3. Ekonomi,
4. Toplum ve kültür olarak sıralanabilir.

Akdeniz diyeti, bahsedilen tüm özelliklere sahiptir. Akdeniz bölgesindeki ülkelerin binlerce yıllık mirası olan Akdeniz diyeti, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü [United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (UNESCO)] tarafından 2010 yılında ‘‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası’’ olarak kabul edilmiştir. Aynı yıl içinde “Uluslararası Bilimsel Konsensüs” sonucunda günümüzdeki yaşam tarzına uygun olarak geliştirilen yeni Akdeniz beslenme piramidi yayımlanmıştır. Ancak unutulmaması gereken bir nokta bu beslenme şeklinin yine de bu çevrede yaşayan insanlara olumlu etkisi olduğudur.

AKDENİZ DİYETİNDE YER ALAN BESİNLER

Akdeniz diyetinde en önemli nokta her besin grubundan yeterli ve dengeli miktarda tüketmektir.

TAHILLAR

Tam tahıl kaynaklarının günde ortalama 8 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir. Tam tahıllı besinlerin tüketimi glisemik indeksi düşük olduğu ve lif oranı yüksek olduğu için uzun süre tokluk sağlayacak hem de kan şekeri kontrolü sağlamada yardımcı olacaktır. Bu özelliği ile mide boşalmasını geciktirmekte ve tokluk hissinin daha uzun süre devam etmesini sağlamaktadır.

SEBZE VE MEYVELER

Akdeniz diyetinde önemli bir yere sahip olan sebze ve meyvelerin günlük tüketim miktarları sırası ile sebzeler için ortalama 2-3 porsiyon, meyveler için ise 4-6 porsiyon olduğu belirtilmiştir
Sebze ve meyveler özellikle yüksek lif içerikleri, vitamin- mineralden zengin olmaları, antioksidan özellik gösteren besin ögelerini barındırmaları ve fitokimyasallardan zengin olmaları nedeniyle değerlidir. Bu besinlerin diyette yüksek miktarlarda olması bağışıklık güçlendirici etkiye sahip ve kolestrol, kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucudur.

KURUBAKLAGİLLER

Bitkisel kaynaklı proteinin en önemli temsilcisi kurubaklagil tüketiminin kronik hastalıklara karşı koruyucu olduğu çeşitli mekanizmalar ile açıklanmaya çalışılmaktadır. LDL kolestrolün düşürülmesi, tokluk hissi sağlaması ile kilo kontrolünde etkili olması, enfarktüs riskini azaltması açısından önemlidir. Tüm bunlar kurubaklagil tüketimi ile kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve metabolik sendrom riskinin de azalabileceğini göstermektedir.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ

Bu gruptaki besinlerin ılımlı tüketimi ile yeterli kalsiyum ve D vitamini aynı zamanda protein sağlanmış olur. Süt kemiklerin gelişimi, diş ve dişetlerin sağlığı için çok önemlidir. Uzun süre tok tutma özelliğinden dolayı kilo vermede de etkilidir. Probiyotik özellik de göstermektedir.

ET- YUMURTA- BALIK

Bu gruptaki besinlerin tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Balık haftada 2 gün tüketilebilir. Eğer bir sağlık probleminiz varsa kırmızı eti de kısıtlamakta fayda var. Et doymuş yağ ve kolestrol açısından zengin olduğu için fazla tüketimi kalp- damar rahatsızlıklarına neden olabilir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir