ÇÖLYAK HASTALIĞI VE GLUTENSİZ BESLENME

Çölyak hastalığı otoimmün kaynaklı bir hastalık olup ince bağırsakladaki villusların duyarlılığına bağlı olarak gelişir. Malabsorbsiyon, diyare, ağırlık kaybı ve anemi sıklıkla bu hastalarda görülür. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar dünya üzerinde %1 oranında çölyak hastası olduğunu göstermektedir. Türkiyede yapılan bir çalışmaya göre ise bu oran yaklaşık %1.3’tür. Sıklıkla görülen iller arasında Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Adana gelmektedir.
Gluten proteinine karşı hassasiyet gelişimine bağlı olarak birçok kompikasyonun da geliştiği çölyak hastalığının geçerli ve etkili tek tedavisi ise ‘glutensiz beslenme’dir. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda gluten proteini bulunmaktadır. Bu tahıllar ve bu tahılların kullanılarak yapıldığı geleneksel besinler de diyetimizden çıkarılmalıdır.
Glutensiz besinleri alırken de dikkatli olmalıyız. Çapraz bulaşmanın olmadığına emin olduğumuz yerlerden alışveriş yapmaya özen göstermeliyiz. Günlük çok düşük miktarları tolere edebilen bu hastalar bu miktarın üzerinde gluten alımında ince bağırsaklarda harabiyete yol açabilirler.
Son zamanlarda görülme sıklığı da artan bu hastalık her yaşta görülebilmektedir. Diğer hastalıklarla da ortak bir çok belirti görüldüğü için ayırt edilmesi tedavisi için de oldukça önemlidir. Teşhisinde kabul edilen altın standart yöntem ‘ince bağırsak biyopsisi’dir.

Özel beslenme şekli olan hastalıklarda devlet bu bireylere belli miktarlarda ödeme yapmaktadır. Bu miktarlar 2017 yılı itibariyle;
0-5 yaş arası için: 78,75 tl
5-15 yaş arası için: 120 tl
15 yaş üstü için: 108,75 tl olarak belirlenmiştir.

Insanların bu konudaki bilnçlenme düzeyi de artış göstermektedir. Çölyak hastaları için özel tariferin geliştirildiği, bulaşmanın olmayacağı glutensiz besinlerin üretildiği bir çok restaurant, kafe, üretim merkezleri de ülkenin bir çok yerinde hizmete girmektedir. Çölyak hastalığı ile mücadele etmek ve bu hastaların hayatını kolaylaştıracak adımlar atmak için dernekler, vakıflar da vardır. Belli zamanlarda özellikle çölyaklı çocuklarla yapılan kamplar, etkinlikler bu farkındalığı her geçen gün arttırmaktadır.

Ancak; glutensiz ürünlerin fiyatları devlet desteğinin yeterli olamayacağı bir düzeyde kalmaktadır. Bu konudaki yaklaşımlar tekrar değerlendirilmeli, ömür boyu glutensiz beslenmesi gereken bu kişilerin hayatlarını daha kolay idame ettirebilecekleri koşullar da sağlanmalıdır.

Risk faktörleri ve nedenleri:
Çölyak hastalığının gelişiminde en önemli risk faktörlerinden biri HLA geni ile ilişkili DQ-2 ve DQ-8 genidir. Tip-1 diyabeti olan bireylerin de genetik olarak bu genlerinde bozukluk olabildiği bilinmektedir; buna bağlı olarak çölyak hastalığı görülme riski de bu hastalarda sağlıklı bireylere göre daha fazladır. Diğer ilişkili hastalıklar ise besin alerjileri, Turner sendromu, Down sendromu, seçici IgA defektleri, romatoid artrit de sayılabilir. Birçok çalışma çölyaklı çocukların bağırsak floralarında meydana gelen değişimler ve çocukluk çağında görülen viral entorapatik enfeksiyonların hastalığa neden olduğunu göstermektedir.

Glutensiz beslenmeye bağlı olarak bu bireylerde vitamin, mineral yetersizlikleri de sıkça görülebilir. Tüketilemeyecek tahıllar yerine doğru besinleri beslenmemize ekleyerek bu yetersizliklerin önüne geçilmelidir. Karbonhidrat, posa gibi besin ögelerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

Glutensiz diyette doymuş yağ asitleri, yağlar, basit şekerler, sodyum, şeker ve alınan toplam kalori artış gösterirken; çinko, magnezyum, demir, kalsiyum, folat ve diyet lifinde azalmalar görülür.

Etiket okuma alışkanlığı kazanılması tüm bireylerde olması gerekirken hassas hastalıklar için bu daha da önemli hale gelmektedir. Türkiye’de glutensiz besinler için etiketleme bilgileri “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği”nin Ambalajlama ve Etiketleme-İşaretleme Bölümünde yer alan genel kuralların yanı sıra aşağıdaki kurallara da uymaktadır.

a) Glutensiz gıda maddelerinde, gıda maddesi adı ile birlikte ambalaj rengi ile kontrast teşkil edecek şekilde “Glutensiz” ifadesi bulunur.
b) Glutensiz gıda maddelerinde, gıda maddesinin adı ile birlikte “Gluten miktarı 20 mg/kg’ı geçmez” ifadesi yer alır.
c) Gluteni azaltılmış gıda maddelerinde, gıda maddesinin adı ile birlikte ambalaj rengi ile kontrast teşkil edecek şekilde “Gluteni azaltılmış” ifadesi yer alır.
d) Gluteni azaltılmış gıda maddelerinde, gıda maddesinin adı ile birlikte içerdiği “gluten miktarı” mg/kg olarak açıkça görülebilir ve diğer etiket bilgilerinden kolayca ayrılabilir şekilde yazılır.
e) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde, ambalaj rengi ile kontrast teşkil edecek ve kolaylıkla görülebilecek şekilde “Doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır” ifadesi yer alır.
f) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde, beslenme beyan tablosunda vitamin ve mineral değerleri belirtilmelidir.

Ayrıca glutensiz besinleri kontrol etmek için yapılmış uygulamalar da bulunmaktadır.

Çölyak hastaları için beslenme önerileri:
 Et, tavuk, balık, yumurta gibi besinleri tüketmelerinde herhangi bir sorun yoktur.
 Gluten içerdiği bilinen her türlü besinden uzak durulmalıdır. Irmik, bulgur, keşkek, tarhana, kuskus, bozanın da yasak olduğu unutulmamalıdır.
 Içeriği bilinmeyen her türlü besin ve mısır gevreği, pirinç gevreği gibi ürünler de tüketilmemelidir.
 Tahıl ve türevlerini içeren her türlü katkı maddesi, koruyucu, aroma verici maddeni eklendiği paketli ürünlere dikkat edilmelidir.
 Bu kişilerde besin ögesi yetersizlikleri görülebileceğiiçin yerine takviye alınmalıdır.
 Glutensiz diyet bir eliminasyon diyetidir.
 Pirinç, mısır, mercimek ile hazırlanan yemekler rahatlıkla tüketilebilir.
 Kağıt helva, gofret, dondurma külahı da gluten içermektedir.